Ana içeriğe atla

Çocuk Eğitiminde Unutulmaması Gerekenler

Çocuk eğitiminde ödül ve ceza

Çocukların zamanında müdahale edilmeyen hataları devam edebilir veya şekil değiştirebilir. Bazen de anne babanın yersiz ve aşırı tepki ortaya koyması, çocuğu olumsuz etkiler.

Anne baba elbette sadece çocuğun olumsuz davranışlarını cezalandırmamalı, bunun yanısıra başarılarını, doğru davranışlarını, onaylanması gereken tavırlarını ödüllendirmeyi de bilmelidir.

Çocuklarına güzel bir şekilde eğitim vermek, onları hayata iyi şekilde hazırlamak bütün anne babaların temel hedeflerindendir. Anne babanın her davranışının, yorumunun çocuk üzerinde etkisi vardır. Anne-baba ve çocuk arasındaki etkileşim devam eden bir süreçtir. Bu etkileşimin kalitesi çocuğun bütün hayatını etkileyebilir.

Çocuklar hatalı ve yanlış bir şey yaptığı ve en önemlisi bunu tekrarladığı zaman anne babaların tepkisiz kalması, o yanlışın devam etmesine yol açar. Bazen de anne babanın yersiz ve aşırı tepki ortaya koyması veya tutarsız bir şekilde cezalandırması çocuktaki sıkıntıyı artırır ve yeni davranış sorunlarının ortaya çıkmasına zemin hazırlar. O nedenle bebekken bile anne babanın çocuğa uyguladığı cezalandırma şekli önemlidir. Çocuğun kişilik gelişiminde , sosyal gelişiminde ciddi etkiler bırakır. Genelde çocukların yaşları ve hataların büyüklüğüne göre cezalandırılmaları şu aşamalarda yapılmalıdır:

Cezalandırma nasıl olmalı?

1. Uyarılmalı: Çocukların ilk yaptığı hata eğer çok büyük sonuç doğurmayacak şekildeyse, anne-baba uyarmakla yetinmelidir. Uyarının da bir cezalandırma olduğu unutulmamalıdır. Bu yeri geldiğinde anlık bir kaş çatılması şeklinde de olabilir. Bu çocuğa mesaj olarak yaptığı davranışın onaylanmadığı tepkisinin iletilmesidir.

2. Konuşulmalı: Yapılan hatanın şiddeti artmış ise ya da tekrarlayan bir hataysa; çocuk ile yaşına uygun bir şekilde, bu durumun hatalı olduğu ve doğrusunun ne olduğu , davranışın tekrarı halinde zararının neler olacağı konuşulmalıdır. Bu açık olarak sizin tarafınızdan bu davranışın istenmediğinin belirtilmesidir.

3. Cezalar hatırlatılmalı: Yapılan hatanın devamı durumunda, hatanın büyüklüğü ne olursa olsun anne baba tekrar çocuğu ile sevgi ve ılımlı bir ortam oluşturarak , çocuğa yönelik aşırı tepki ve yargılamadan kaçınarak konuşmalı ve çocuğa bu davranışın tekrarı halinde ne türlü cezaları alabileceğini belirtmelidir. Bu noktada çocuğun yaşına göre anne babanın konuşma tarzı ve üslubu çok önemlidir. Kesinlikle durum mücadele ve tartışma ortamına dönüştürülmemelidir. Çünkü bu ortam iki tarafa da zarar veriir, ilerleyen dönemlerdeki ilişkiyi zedeler.

4. Ceza uygulanmalı: Konuşma ve söylenen cezalandırma ikazlarına rağmen devam eden yanlışlarda, anne babanın bahsettiği cezayı uygulaması gerekir. Anne babalar, yapamayacağı cezalandırma yöntemini çocuğa kesinlikle söylememelidir. Ancak cezalandırmayı yapmak istemedikleri veya yapamadıkları zamanlarda hafifletici sebeplere karşılık olarak, cezadan vazgeçebileceklerini önerebilirler. Örneğin, ceza olarak dışarı parka götürülmeyecek çocuğa , “odanı toparlarsan senin cezanı affedebilirim” denebilir. Cezalandırmanın şekli çok önemlidir. Çocuk psikiyatristlerinin önerdiği cezalandırma yöntemi, çocuğun sevdiği şeylerden mahrum edilmesi şeklindedir. Fiziksel cezaların çocuklara uygulanması son derece sakıncalıdır ve çocukların anne baba ile ilişkisini zedeler ve ortamı daha gergin hale getirir. Erken yatma, odasında yalnız olarak iki-üç dakika beklemesi gibi basit cezalandırma tekniklerinin kullanılması da uygun olur. Ama cezalandırılma sırasında çocukların gururu incitilmeden ve özgüvenleri zedelenmeden uygun bir dil ve takdim ile bunun yapılması gerekir.

5. Uzmana başvurmalı: Aldığınız bütün önlemlere rağmen önüne geçilemeyen sıkıntılar için anne babaların bir uzmana başvurmayı ihmal etmemeleri gerekir. Çünkü bu durumlarda davranış bozukluğu, karşı gelme bozukluğu, dikkat eksikliği ve hiperaktivite durumu, çocukluk çağı depresyonları, uyum güçlükleri gibi sorunlar eşlik ediyor olabilir.

Ödüllendirme nasıl olmalı?

Anne babanın çocuğun davranışlarının şekillenmesinde çocuğun başarılarını, doğru davranışlarını, onaylanması gereken tavırlarını, ödüllendirmesi önemlidir. Nasıl ki istenmeyen davranışların ve yanlışların kalmaması için cezalandırma yöntemine başvurulur, aynı şekilde ödüllendirme yöntemini de uygun kullanmaları çocuk eğitimi açısından önemlidir.

Çocuğun olumlu davranışlarının tasdiklenmesi bebeklik döneminde başlar. Bir hareket yaptıktan sonra bebek, annenin veya babanın yüzüne bakar ve onlardan tasdik bekler. Eğer o davranış tasdiklenirse (gülümseme, kafa sallama, dokunma, ses ile onaylama, ona bir şey verme vb.) bebeğin o davranışı giderek güçlenir. Ama anne baba tarafından o davranıştan sonra olumsuz bir tavır (görmezden gelme, kaş çatma, ses ile ikaz, el ile engelleme, onu o ortamdan uzaklaştırma vb.) olursa o davranış uzun süre devam etmeden giderek gücünü kaybeder.

Maddi değil, duygusal ödüllendirme

Çocuğu ödüllendirmenin derecesi ve şekli yaş ve ailenin durumuna göre genelde değişiklikler gösterir.Ama şunu hemen belirtelim ki en iyi ödüllendirme maddi ödüllendirme değil, duygusal ödüllendirmedir. kendisine sürekli bir şeyler alınmaya alıştırılan çocuk, gün gelecek en iyi ve en pahalı hediyelerle bile doyum bulamayacaktır. Ama anne babasının öpmesi, kucaklaması, gezdirmesi, onunla oynaması, ona güzel sözler söylemesi şeklindeki ödüllendirme; en sağlıklı ve en başarılı ödüllendirmedir. Anne babaların bu türlü bir duygusal ödülün yanısıra imkanları ölçüsünde ek hediyeler vermesi de çocuğu ödüllendirmenin diğer yoludur. Anne babaların, hediyelerdeki maddi büyüklük yerine manevi değeri ön plana çıkarmaları daha doğru olur.

Yaşın önemi

Yaşa göre, ödüllendirme şu şekillerde olmalıdır:

1. Bebeklik döneminde ödüllendirme şekli: Öpme, okşama, sevme, kucaklama, onunla oynama, onu besleme, gezdirme, onunla meşgul olma, onunla konuşma, onu sevdiğini hissettirme vb... Bu davranışların normal zamanda yapılması zaten gereklidir. Ancak ödüllendirilmek istendiğinde özellikle yapılması önemlidir.

2. Okul öncesi dönemde ödüllendirme şekli: Öpme, okşama, sevme, kucaklama, onunla oynama, onunla gezme, birlikte vakit geçirme, söz olarak onaylandığını vurgulama, onun hoşuna gidecek iltifatlar söyleme, onun sevildiğini hissettirme, onun gelişim dönemine uygun oyuncak ve hediyeler alma ( bu hediyelerin manevi değeri ön plana çıkarılmalıdır.)

3. Okul döneminde ödüllendirme şekli: Öpme, okşama, sevme, onunla oynama, onunla birlikte gezme, birlikte ders çalışma, onaylandığının hissettirilmesi, onun kabiliyetlerini ön plana çıkaracak program ve aktivitelere yönlendirme, onun hoşuna gidecek iltifatlar söyleme vb

Bu blogdaki popüler yayınlar

Çocuklarda Anne Babaya Yönelik Şiddet!

Özellikle ergenlik dönemindeki çocukların anne-babaya saldırgan davranması veya şiddet uygulaması oldukça sık görülen ancak hakkında fazla konuşulmayan bir durumdur. Anne-babaya yönelik şiddet; küfürlü konuşma, korkutma, tehdit etme, anne ya da babaya fiziksel zarar verme (itme, tekmeleme, eşyaları üzerine fırlatma, vurma), eşyalara ve eve zarar verme ya da bıçak vb. silahla tehdit etmeyi içerebilir. Anne-babaya yönelik şiddet ister bir kere yaşanmış olsun, isterse sürekli bir tutum olsun, mutlaka üzerinde durulması gereken bir durumdur. Memorial Hastanesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Uzm.Dr. Ayten Erdoğan çocukların anne ve babasına karşı neden saldırgan bir tutum sergilediğini anlattı. Çocuklar anne-babasına neden saldırganlık ve şiddet gösterir? Çocuklar anne-babaya karşı çeşitli nedenlerle saldırganlık gösterebilir. Bu nedenlerden hiçbiri saldırganlık ve şiddet tutumunun hoş görülmesini gerektirmez, ancak özellikle de ergen çocuğunuzun neden böyle davrandığını

Anne ve Baba Arasındaki Sorunların Çocuğa Etkisi

Anne-babanın aralarındaki bazı tartışmaların çocuğa zararı yoktur. Ancak tartışmaların boyutları önemlidir. İnsanlar anlaşmazlıklarını tartışarak çözümlerler. Bu da çok doğaldır. Fakat tartışmalar; tartışmaktan öte, küfür, vurma, kırma, döğüşme şekline dönüşürse çocuğun dengesini zedeleyebilir. Çocuğa pek bir yarar sağlamayacağı gibi kızgınlık, öfke türü duygularını bastırması, kontrol etmesi gerektiği zamanlarda kötü bir örnek teşkil edecektir. Çocuğun; kendini koruyan, bakımını sağlayan kişilerin kontrolünü kaybettiğini görmesi, güvenini yitirmesine ve endişe duymasına sebep olacaktır. Bu tür örnekler ile karşılaşan çocukta; panik, korku, bazen de kabuslara rastlanabilir. "Hiçbir Şey Yok" Demeyin Bu tür davranışlar ile karşılaşan çocuğa "hiçbir şey yok" demek, açıklama yapmamak, belli etmemeye çalışmak çocuğu sakinleştirmeyecek, bilakis açıklama yapmadığınız için düşündüğü, hayal edeceği şeyler belki de daha kötü olacaktır. Diğer bir yönde anlaşmazlıklarınızı onu

Çocuklarda Cinsel Eğitim

Büyüme çağında bulunan çocuklar, kuş gribi endişesiyle tavuk ve yumurta yiyemediği için risk altında... Çocuklara, protein eksikliğinin giderilmesi için balık ve süt verilmesi önerildi Kuş gribi nedeniyle tavuk ve yumurta yiyemediği için sağlıklı büyüme açısından risk altında bulunan çocukların, bu ürünlere alternatif olarak balık, süt ve süt ürünlerini tüketmeleri önerildi. Selçuk Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Mustafa Karakaya, tavuk ve yumurtanın hayvansal proteinin karşılanması açısından önemli ürünler olduğunu söyledi. 'Ucuz kaynaklar' Bu ürünlerin ucuzluğu nedeniyle özellikle orta ve dar gelirli aileler tarafından daha fazla tüketildiğini ifade eden Doç. Karakaya, yumurtanın anne sütünden sonra gelen en önemli besin olduğunu, ancak kuş gribi korkusu nedeniyle artık çocuklardan uzak tutulduğunu belirtti. Karakaya şöyle konuştu: "Kuş gribi, hayvansal protein eksikliğini ciddi boyuta taşıdı. Et ve yumurtadan uzak büyüyecek çocuğun sağlıklı geli