Ana içeriğe atla

Çocuğunuz Yalan Söylemeyi Kimden Öğrendi?

Uzmanlara göre beş yaşına kadar söylenen sözler ‘yalan’ değil. Olsa olsa hayal gücü! Peki ya o yaştan sonra? Çocuğunuz sık sık yalan söylüyorsa, belki de dikkatinizi çekmek istiyordur.

Yeğenimin, babasıyla annesinin kendisini kemerle dövdüğünü anlattığını öğrenince, dehşete düşmüştüm. Bırakın dayak atmayı, ellerini şöyle bir kaldırmışlar mıdır acaba? O zamanlar henüz beş yaşlarında olduğu için hayal gücünün sınırları konusunda daha dikkatli olduk.

İnsan anne baba olunca, yalan meselesine daha fazla takıyor. Özellikle belirli bir yaştan sonra çocuklarının yalan söylemesinden ödü kopuyor. Nehir’in yalan söylememesi karşılığında hayatımdan çeşitli fedakarlıklar yapmaya hazırım.

Ancak, bu mümkün gibi görünmüyor. Anlattıklarının, söylediklerinin hayal gücünün bir ürünü mü yoksa yalan mı olduğunu henüz anlamış değilim. Uzmanlara göre beş yaşından sonra söylenen sözler yalan kategorisine girermiş. Daha küçük yaşta söylediklerine göz yumulabilirmiş. Çocuklar en çok ceza almaktan korktukları konularda yalan söylüyor. Evde dökülen, kırılan şeyler konusunda hiç sesimi yükseltmem. Sonuçta temizlenir ya da yenisi alınır. Bunun için çocuğu paylamaya gerek yok. Bu gibi olaylarda kızmamama rağmen bir dönem Nehir’de garip bir davranış ortaya çıkmıştı. Gözümün önünde meydana gelen olayın sonrasında ‘Ben yapmadım, ben kırmadım, ben dökmedim’ diyordu. Kızım, bir karış boyuyla gözümün içine baka baka yalan söylüyor ve beni inandırmaya çalışıyordu.

Sizi örnek alırlar

Bu işe bir çözüm bulmam gerekiyordu. Nehir’in neden olduğu benzer bir durumda ‘Hadi bana olayın nasıl olduğunu anlat bebeğim’ diyordum. Kızım, anlattığında da ‘Tamam bunlar olabilir, üzülme. Bana yardım et, birlikte temizleyelim’ yanıtını veriyordum. Olayı bir kez daha dramatikleştirmenin bir anlamı yok. Bunu birkaç kez tekrarlayınca, Nehir artık gözümün içine baka baka yalan söylememeye başladı. Artık bir eşyayı kırdığında veya döktüğünde direkt yanıma gelip, kendisinin yaptığını söylüyor. Bu sorunu böylece halletmiş olduk.

Bazen tembih ettiğim konularda yalan söylüyor ama beceremiyor. En azından yalan söylemeyi beceremeyen bir çocuk, yalan söylemeyi profesyonelce söyleyen çocuktan daha iyidir.

Çocuklar dikkat çekmek için de yalan söylüyor. Hayal dünyası çok geniş olduğu için inanılmaz öyküler anlatabiliyorlar. Hayali yalan söyleyen çocuklar, gerçeği iyi değerlendiremedikleri için uydurabiliyorlar. Yetişkinler de bunları yalan olarak görüyor. Çocuklar her yaptıklarında anne babayı örnek alır. Yalan konusu da bunlara dahildir. Anne veya babasının yalan söylediğine tanık olan çocuk, yalan söylemeyi öğreniyor.

Bu nedenle bir yere gitmemek için bahane uyduracaksam bunu asla Nehir’in yanında yapmıyorum. Mesela telefonun diğer ucundaki kişiye, ‘Şimdi biz de dışarı çıkıyoruz, sonra görüşürüz’ dediğimde hemen ‘Nereye gidiyoruz?’ diye soruyor. ‘Yok gitmiyoruz’ dersem yandım. Hemen ‘Demek yalan söyledin’ diye beni köşeye sıkıştırıyor. Yalan söylemeyin, söyleyecekseniz bunu çocuğunuzun yanında yapmayın. Sonra ‘Bu çocuk yalan söylemeyi kimden öğrendi?’ diye dizlerinize vurursunuz.

Övgüyü bol kullanın

Ailesi ya da arkadaşları tarafından sık sık eleştirilen çocukların kendini korumak için yalan söylediğini unutmayın. Mükemmelliğe zorlanan çocuk, mükemmel olamadığını görürse, açığını yalanla kapatabiliyor.

Nehir de bazen güzel olduğunu söylediğimiz bir resmi kendisinin yaptığını iddia ediyor. Demek ki, arada bir havadan övgü sözcükleri sallamam gerekiyor.

Yalan söyleyen çocuğa aşırı tepki göstermemek gerekir. Yumuşak ve hoşgörülü olmak zordur ama çocuğunuz öfkenizden korunmak için yalan söylemeye devam edebilir. En önemli konulardan biri de annelerin babalarına karşı çocuklarını yalan aracı olarak kullanmalarıdır. Bu tür davranış neredeyse Türk aile geleneğinin bir parçası haline gelmiştir. ‘Bu yaptığımızı baban duymasın’ demeyen anne var mıdır bilmiyorum.

Çocukların güvenini sarsmamak gerekir.

Yalan söylemek öğrenilen bir davranıştır. Çocuğunuz yalan söylüyorsa bunu ya sizden ya da ailenin diğer üyelerinden öğrenmiştir. Ceza verecekseniz, önce kendinizi cezalandırın.

Aşırı baskıdan kaçının

Çocuğunuz yalan söylüyorsa, vereceğiniz tepki onu daha fazla yalan söylemeye itebilir, kendini suçlu hissedebilir ya da size ve kendine olan güvenini kaybedebilir.

Yalan söyleyen çocuğa nasıl tepki vermeli

Kendinize ait cezalandırma şeklini seçin

Ona fazla ahlak dersi vermeyin, aksi halde kendisini çok suçlu hissedebilir

Yalan söyleyen bir çocuk zaten kendisini hep küçük düşmüş hisseder, buna siz bir ekleme yapmayın

Olayları dramatikleştirmeyin. Çocuğun yalan söylemesi, onun gelecekte yoldan çıkmış bir yalancı olacağı anlamına gelmez

Çocuklardan başaramayacakları şeyler beklemeyin. Bu durumda da yalan söyleyebilir

Fazla baskıdan kaçının ve koyduğunuz kurallarla çocuğun yaşamını fazla sınırlamayın

Yalan söylemeyi ve hikayeler uydurmayı bırakmıyorsa, çocuğunuzu bir uzmana götürün.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Çocuklarda Anne Babaya Yönelik Şiddet!

Özellikle ergenlik dönemindeki çocukların anne-babaya saldırgan davranması veya şiddet uygulaması oldukça sık görülen ancak hakkında fazla konuşulmayan bir durumdur. Anne-babaya yönelik şiddet; küfürlü konuşma, korkutma, tehdit etme, anne ya da babaya fiziksel zarar verme (itme, tekmeleme, eşyaları üzerine fırlatma, vurma), eşyalara ve eve zarar verme ya da bıçak vb. silahla tehdit etmeyi içerebilir. Anne-babaya yönelik şiddet ister bir kere yaşanmış olsun, isterse sürekli bir tutum olsun, mutlaka üzerinde durulması gereken bir durumdur. Memorial Hastanesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Uzm.Dr. Ayten Erdoğan çocukların anne ve babasına karşı neden saldırgan bir tutum sergilediğini anlattı. Çocuklar anne-babasına neden saldırganlık ve şiddet gösterir? Çocuklar anne-babaya karşı çeşitli nedenlerle saldırganlık gösterebilir. Bu nedenlerden hiçbiri saldırganlık ve şiddet tutumunun hoş görülmesini gerektirmez, ancak özellikle de ergen çocuğunuzun neden böyle davrandığını

Çocuklarda Şımarıklık

Kendilerinin dünyanın ekseni olduklarını sanan nürotik çocuklar mı yetiştiriyoruz? Bu durumu ciddiyetle incelememiz için “Şımartılmış Çocuk Sendromu” diyelim. İsteyen "bolca pohpohlanan çocuklar" da diyebilir... Değişmeyen tek yan örnek olarak verdikleri cümlelerin hepimizin kulağına tanıdık gelen hatta günlük yaşamda sık duyulanlar oluşları; Anne arabada kemersiz yolculuk yapmasına izin verdiği çocuğu için “kemerle bağlanmayı sevmiyor, çığlık atmaya başlıyor, ne yapayım ben de takmıyorum…” diyor. 9 yaşındaki kızları her gece TV önünde alakasız saatlerde resmen baygın uyur kalırken anne ve babası “yatağında yatmayı sevmiyor, korkuyorum diyor, ne yapalım biz de bırakıyoruz…” v.s. diye kendi becerisizliklerini gördükleri halde bahanelere kaçmaya yatkın bir şekilde açıklıyorlar. “Kıyamıyoruz”, “ama üzülüyor, ağlıyor hatta ağlamaktan katılacak diye korkuyoruz”, “Psikolojisini kötü etkilemek istemiyoruz” diye adlarına mazeret gösterilen çocuklar çok zamanımızda. Neden kaynaklanıyo

Anne ve Baba Arasındaki Sorunların Çocuğa Etkisi

Anne-babanın aralarındaki bazı tartışmaların çocuğa zararı yoktur. Ancak tartışmaların boyutları önemlidir. İnsanlar anlaşmazlıklarını tartışarak çözümlerler. Bu da çok doğaldır. Fakat tartışmalar; tartışmaktan öte, küfür, vurma, kırma, döğüşme şekline dönüşürse çocuğun dengesini zedeleyebilir. Çocuğa pek bir yarar sağlamayacağı gibi kızgınlık, öfke türü duygularını bastırması, kontrol etmesi gerektiği zamanlarda kötü bir örnek teşkil edecektir. Çocuğun; kendini koruyan, bakımını sağlayan kişilerin kontrolünü kaybettiğini görmesi, güvenini yitirmesine ve endişe duymasına sebep olacaktır. Bu tür örnekler ile karşılaşan çocukta; panik, korku, bazen de kabuslara rastlanabilir. "Hiçbir Şey Yok" Demeyin Bu tür davranışlar ile karşılaşan çocuğa "hiçbir şey yok" demek, açıklama yapmamak, belli etmemeye çalışmak çocuğu sakinleştirmeyecek, bilakis açıklama yapmadığınız için düşündüğü, hayal edeceği şeyler belki de daha kötü olacaktır. Diğer bir yönde anlaşmazlıklarınızı onu