Ana içeriğe atla

Bebek Odasında Neler Olmalı

Bebeğiniz sizin hayatınızın en önemli parçası haline gelecek çok önemli br canlı. Bu yüzden onun en sağlıklı ortamda büyümesine itina etmeli. İşte bebeğinizin odasını hazırlarken size yardımcı olabilecek küçük bir rehber…

Elbette her anne baba için bebeği her şeyin en iyisini hak ediyor. Ancak sizin de diğer harcamalarınızı da düşünerek bebeğinizin odası için ayırdığınız bir bütçeniz var ve bu bütçeyi aşmamanız gerekiyor. Piyasada ki çeşit çeşit bebek odaları ve aksesuarlar arasından seçim yapmanızın kolay olmayacağını baştan kabullenin.

* Rahatlık ve emniyet bir bebeğin odasında olması gereken en önemli iki özelliktir.
* Bebeğiniz için seçtiğiniz oda çok önemli. Uzmanlara göre ideal bir bebek odasının 12-15 metrekare ve en az bir penceresinin olması gerekiyor. Çünkü içeri güneş girmeyen, hava değişimi olmayan bir oda bebeğinizin sağlığı için uygun değil.
* Eşyaya boğulmuş bir odada, bebeğin görüş, hareket ve oyun alanı kısıtlanır. Bol dantelli, fırfırlı, fiyonklu örtüler, sepetler şık ve gösterişli görünmesine rağmen kıvrımlar arasında toz oluşacağı ve sinek, böcek saklanabileceği için tercih edilmemelidir. Kolay yıkanıp ütülenebilen nevresim takımları seçmek yerinde olacaktır.
* Bebeğinizin odasına halı koymamaya özen gösterin. Çünkü halı odadaki nemi emdiği için alerjik bünyeli bebekler için nefes almayı güçleştirebiliyor. Halı yerine kilim yerleştirirseniz daha sağlıklı olacaktır.
* Odayı boyamanız gerekiyorsa yağlı boya yerine çabuk kuruyan, koku bırakmayan ve bakteri barındırmayan su bazlı boyaları tercih edin. Pastel renklerin aksine kontrast yapan canlı tonlar bebeğin daha çok ilgisini çeker. Eğer duvarlar pastel tonda ise, canlı renklerdeki posterler ve bordürler odayı neşeli hale getirebilir.
* Odanın perdelerinin bebeğin çok erken saatlerde gün ışığı yüzünden uyanmaması için yeteri kadar kalın olmasına özen gösterin.
* Bebeğin odasındaki mobilyaların ağaçtan yapılmış olması sağlıklı bir seçimdir. Fakat toksik olmayan boyaların kullanıldığı mobilyaları tercih etmelisiniz. Mobilyalarda sivri çıkıntılar da olmamalıdır. Mobilya alırken boyutlarının bebeğe büyüdüğünde oyun alanı bırakacak şekilde olmasına dikkat etmelisiniz.
* Bebek odasına en güvenli ışıklandırma tavandan yapılır. Kolayca kordonları çekilecek ve devrilecek abajurlar tehlike oluşturur. Işığı ayarlanabilir bir düğme ile bebeğinizi çok parlak ışıktan koruyabilirsiniz.
* Karyola alırken; keskin, sivri kenarlı olmamasına, yatağın kenarlarının bebeğiniz büyüdüğünde yataktan atlamayacak kadar yüksek (en az 60 cm.), korkuluklardaki çubukların aralıklarının, bebeğin kolu veya bacağının sıkışmaması için 2.5 cm’den dar, bacaklarını dışarı sarkıtmaması için 6 cm’den geniş olmamasına dikkat etmelisiniz.
* Bebeğinizin ağlama seslerini duyabilmek için odasına bebek telsizi koyabilirsiniz. Özellikle geceleri çok işinize yarayacaktır.
* Bebek yorganı çok ağır olmamalıdır. Daha önceden kullanılmış yorganları tercih etmeyin.
Ayrıca makine de yıkanabilir olması, temizlik açısından avantaj sağlar.
Kapı pencere boyamak, genelde erkek işi olarak düşünülür. Merak etmeyin, bu işi erkeklere kaptırmayın, elinize boya fırçasını alın, kolları sıvayın filan demiyeceğiz size. Ama, evinize biraz canlılık getirmek için veya sadece değişiklik olsun diye sizlerin hanım olarak yapabileceğiniz bir kaç tavsiyemiz var. Bunun için de eh, birazcık fırçaya filan ihtiyacınız olabilir belki.

Duvarlarınızı süsleyin

Oturma odanızın veya salonunuzun duvarlarını rengarenk yapraklarla canlandırmak isterseniz, bu projemiz size uygun düşecektir. Şekli hoşunuza giden büyüklü küçüklü bir kaç yaprak toplayın. Odanızın duvarlarına uygun düşecek renk tonlarında bir kaç renk küçük kutu duvar boyası edinin. Küçük bir fırça yardımı ile yaprakların alt taraflarını boyayın (damarları iyice belli olsun diye alt tarafı boyuyoruz). Daha sonra duvara, boyalı tarafı bastırarak yaprağın izinin iyice çıkmasını sağlayın. Göreceğiniz üzere, yaprakları baskı malzemesi olarak kullanıyoruz. Bundan sonrasında zevk size kalmış. İster bütün duvarınızı değişik renklerde ve değişik büyüklüklerde yapraklarla donatırsınız, ister tavana yakın kısımlarda veya pencere altı hizasında bordürler oluşturursunuz. Kolay gelsin.

Aynı işlemi çocuk odaları için de yapabilirsiniz. Çocuk odalarında başkaca kullanabileceğiniz bir yöntem de şablonla baskı yöntemi. Kağıda çocuğuzun da hoşuna gidebilecek bazı şekiller çizin. Mesela yıldızlar, araba veya ev desenleri, harfler, rakamlar, ağaçlar, çiçekler, kız çocukları için kalpler… Şekillerinize detay vermenize gerek yok, zira sadece dış hatlar gerekli. Çizdiğiniz şekilleri kâğıttan keserek oyun. Şeklin kendisini değil de, oyulmuş kağıdı bant yardımı ile duvara yapıştırın. Eski bir bulaşık süngerini boyaya batırıp, duvara yapıştırdığınız oyuk kısma bastırarak, süngeri sürmeden boyayın. Veya fırça ile de boyayabilirsiniz. Yapıştırdığınız kağıdı duvardan çıkarın. Duvarın başka bir yerinde farklı bir boya kullanarak işlemi zevkiniz ölçüsünde devam ettirin.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Çocuklarda Anne Babaya Yönelik Şiddet!

Özellikle ergenlik dönemindeki çocukların anne-babaya saldırgan davranması veya şiddet uygulaması oldukça sık görülen ancak hakkında fazla konuşulmayan bir durumdur. Anne-babaya yönelik şiddet; küfürlü konuşma, korkutma, tehdit etme, anne ya da babaya fiziksel zarar verme (itme, tekmeleme, eşyaları üzerine fırlatma, vurma), eşyalara ve eve zarar verme ya da bıçak vb. silahla tehdit etmeyi içerebilir. Anne-babaya yönelik şiddet ister bir kere yaşanmış olsun, isterse sürekli bir tutum olsun, mutlaka üzerinde durulması gereken bir durumdur. Memorial Hastanesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Uzm.Dr. Ayten Erdoğan çocukların anne ve babasına karşı neden saldırgan bir tutum sergilediğini anlattı. Çocuklar anne-babasına neden saldırganlık ve şiddet gösterir? Çocuklar anne-babaya karşı çeşitli nedenlerle saldırganlık gösterebilir. Bu nedenlerden hiçbiri saldırganlık ve şiddet tutumunun hoş görülmesini gerektirmez, ancak özellikle de ergen çocuğunuzun neden böyle davrandığını

Çocuklarda Şımarıklık

Kendilerinin dünyanın ekseni olduklarını sanan nürotik çocuklar mı yetiştiriyoruz? Bu durumu ciddiyetle incelememiz için “Şımartılmış Çocuk Sendromu” diyelim. İsteyen "bolca pohpohlanan çocuklar" da diyebilir... Değişmeyen tek yan örnek olarak verdikleri cümlelerin hepimizin kulağına tanıdık gelen hatta günlük yaşamda sık duyulanlar oluşları; Anne arabada kemersiz yolculuk yapmasına izin verdiği çocuğu için “kemerle bağlanmayı sevmiyor, çığlık atmaya başlıyor, ne yapayım ben de takmıyorum…” diyor. 9 yaşındaki kızları her gece TV önünde alakasız saatlerde resmen baygın uyur kalırken anne ve babası “yatağında yatmayı sevmiyor, korkuyorum diyor, ne yapalım biz de bırakıyoruz…” v.s. diye kendi becerisizliklerini gördükleri halde bahanelere kaçmaya yatkın bir şekilde açıklıyorlar. “Kıyamıyoruz”, “ama üzülüyor, ağlıyor hatta ağlamaktan katılacak diye korkuyoruz”, “Psikolojisini kötü etkilemek istemiyoruz” diye adlarına mazeret gösterilen çocuklar çok zamanımızda. Neden kaynaklanıyo

Anne ve Baba Arasındaki Sorunların Çocuğa Etkisi

Anne-babanın aralarındaki bazı tartışmaların çocuğa zararı yoktur. Ancak tartışmaların boyutları önemlidir. İnsanlar anlaşmazlıklarını tartışarak çözümlerler. Bu da çok doğaldır. Fakat tartışmalar; tartışmaktan öte, küfür, vurma, kırma, döğüşme şekline dönüşürse çocuğun dengesini zedeleyebilir. Çocuğa pek bir yarar sağlamayacağı gibi kızgınlık, öfke türü duygularını bastırması, kontrol etmesi gerektiği zamanlarda kötü bir örnek teşkil edecektir. Çocuğun; kendini koruyan, bakımını sağlayan kişilerin kontrolünü kaybettiğini görmesi, güvenini yitirmesine ve endişe duymasına sebep olacaktır. Bu tür örnekler ile karşılaşan çocukta; panik, korku, bazen de kabuslara rastlanabilir. "Hiçbir Şey Yok" Demeyin Bu tür davranışlar ile karşılaşan çocuğa "hiçbir şey yok" demek, açıklama yapmamak, belli etmemeye çalışmak çocuğu sakinleştirmeyecek, bilakis açıklama yapmadığınız için düşündüğü, hayal edeceği şeyler belki de daha kötü olacaktır. Diğer bir yönde anlaşmazlıklarınızı onu