Ana içeriğe atla

Bir Temel Yaşam Becerisi:Problem Çözme

“Başınızdan geçenler hep hoş şeyler olursa, cesur bir insan olamazsınız.” Mary Tyler Moore

Elbette anne baba olarak, çocuklarımızın, özellikle ilk yaşlarının kontrol edemeyecekleri sorunlarla geçmesini istemeyiz, çünkü hepimiz güven duygusunun ruh sağlığı için ne denli önemli olduğunu biliriz. Fakat, tümüyle sorunsuz geçen bir çocukluk da, onları sorunlu ve adil olmayan bir dünyaya psikolojik olarak hazırlamaz.

Önemli olan, çocukların ruh sağlığına zarar veren ve kendilerine olan güvenlerini yok eden sorunların niteliği ve niceliği değil ,bu sorunların üstesinden nasıl gelindiğidir.

Öyleyse, çocuklarımızın karşılaştığı sorunlarla başa çıkabilmeleri için, onlara yapıcı olarak nasıl yardımcı olabiliriz? En önemli yol, elbette ki problem çözme konusunda çocuklarımıza iyi bir model oluşturmamızdır. Fakat sadece bu da yeterli olmayabilir. Anne babalar olarak çocuklarımızın bu alanda başarılı olmaları için yapacağımız çok önemli başka şeyler de vardır. Bunları şöyle sıralayabiliriz:

1. Pozitif tutumu sürdürmek

Çocuğunuz problem çözme konusunda özgüvenini sık sık kaybediyor ya da siz gereğinden çok endişeleniyor veya aşırı şekilde korumacı davranıyorsanız, bunun üzerinde durmak gerekir.

Aşağıdaki cümleleri tekrar ederek, içinizdeki içgüdüsel anne-babayı pozitif bir yere oturtur ve böylelikle ilk adımı atmış olursunuz:
- Pozitif ve yapıcı şekilde ele alınırsa, çocuklar her duygusal travmayı atlatabilirler.
- Çocuklar, sorunlarını çözerek psikolojik olarak güçlenirler.
- Çocuklar problem çözme yoluyla çok değerli yaşam becerileri edinirler.

2. Yeterince müdahale etme

Bebekliklerinde, doğal olarak çocuklarımızın, elbette sorunlarının neredeyse tüm sorumluluğunu üstleniriz; fakat ileri ergenlik dönemine geldiklerinde, rolümüzün, aşamalı olarak yardım ve destek gerektiğinde, danışılan bir gözlemci durumuna gelmiş olması gerekir. Bu sürecin hızı, her zaman her çocuğun olgunluğuna, yeteneğine ve yüz yüze gelinen sorunun niteliğine göre belirlenmelidir.

Çocuğunuza yardım etmeden önce aşağıdaki soruları kendinize sorabilirsiniz:
- Bu sorunu tamamıyla çocuğumun mu çözmesi gerekiyor, yoksa benim veya bir başkasının, sorunu çözmede üstlenmemiz gereken sorumluluklar var mı?
- Bu sorunu çözmesi için çocuğumun becerisi ve deneyimi yeterli mi?
- Çocuğumun bu sorunla tek başına başa çıkabilmesinde başarı şansı nedir? (Yardımcı olacağını düşünürseniz 1’den 10’a kadar notlandırabilirsiniz.)

3. Destek olma

Her ne kadar arka plana çekilmeye ve çocuğumuzun kendi sorununa kendi çözümlerini getirmesi gerektiğine karar versek de, ona destek olmak gibi çok önemli bir rolümüz de vardır.

Acaba çocuğunuz ilişkinizde onu desteklediğinize, sonuç ne olursa olsun yanında olduğunuza yürekten inanıyor mu? Çocuğunuza desteğinizi açıklıkla ifade edip etmediğinizi şu sorularla test edebilirsiniz:
- Duygularını anlayışla karşıladınız mı? (“Sorunun, seni endişelendirdiğini / ürküttüğünü / heyecanlandırdığını görüyorum.”)
- Gülümsediniz, kucakladınız ya da elini tuttunuz mu?
- Gereksinim duyduğu takdirde, ona zaman ayıracağınızı söylediniz mi?
- Onu önemseyip, günlüğünüze onun bu deneyimi ile ilgili bir şeyler yazıp, ona bunu gösterdiniz mi?

4. Problem çözme stratejileri öğretin

“Strateji” sözcüğünü kullanmasalar da, yetişkinlerin pek çoğunun kullandıkları problem çözme yöntemleri vardır. Bunlara belki “sağduyu”, “oyunun kuralları”, “işin püf noktası” gibi isimler verilir.

Ancak, hepimiz çocuklarımızın bu bilgilerle dünyaya gelmediğini unutuverir ve günlük koşuşturmada denenmiş, sınanmış bu stratejileri çocuklarımıza öğretmeyi atlarız. Bu yüzden, kullandığınız bu stratejilerin neler olduğunu bir oturup düşünün ve bunları çocuklarınıza anlayabilecekleri bir dille anlatın.

ÇOCUKLARIN PROBLEM ÇÖZMEDE KULLANABİLECEKLERİ BEŞ AŞAMALI BİR STRATEJİ:

Bu stratejide çocuğun bir problemi hem kendine güvenerek, hem de başarıyla çözebilmesi için beş önemli aşama vardır:

1. KONUŞMA
“Sorununuzu paylaşırsanız, sorun bir bütün olmaktan çıkıp yarıya iner.”
Çocukların çoğu ya sorunlarını başkalarına hissettirmez ya da farklı biçimlerde dışa vurur. (Örneğin, küçük kardeşini dövmek, yatmak istememek ya da başkalarının eşyalarına zarar vermek vb.) Bu nedenle, atılacak ilk adım, kendilerini üzen ya da endişelendiren konuyu, çok güvendikleri biri ile konuşabilmelerini sağlamaktır. Çoğunlukla bu kişi anne ya da babadır, fakat sorun anne-baba ile ilgili ise sorunu bir başkası ile konuşması için teşvik edilmelidir.

2. DÜŞÜNME
Bu aşamada çocuğa, herhangi bir önlem almadan önce, sorununu tüm ayrıntılarıyla düşünmesi gereği hatırlatılır. Düşüncelerini netleştirmesi ya da yeni fikirler üretmesi için önerilebilecek yöntemler:
- Resim yapmak,
- “İyi” ve kötü” şeyler listesi hazırlamak,
- Sorun hakkında farklı biçimde biten öyküler yazmak,
- Fikir jimnastiği yapmak.

3. HAREKETE GEÇME
“İyi formüle edilen bir problem yarı yarıya çözülmüş demektir.”
Bu aşamada çocuğunuzun aşağıdaki noktalara dikkat ederek hazırlayacağı, uygulamaya yönelik bir eylem planı yapmasına yardım ediniz:
· Uzun süreli hedef – Bu noktada unutmamanız gereken husus, seçilen hedefin başarıya ulaşma olasılığının olması ve sürenin gerçekçi olmasıdır. Bu, istenilen hedefin kısa ve net özetidir.
· Kısa süreli hedefler – Hedeflerin saptanması çok önemlidir; çünkü küçük adımlarla işe başlanırsa, eylem planını sürdürme olasılığı artar. Hedeflerin çok somut olmasına gayret edilmeli ki, başarı gözle görülebilsin.

4. DENETLEME
Çocuğun işine gereğinden fazla karışmanın sonuç üzerinde istenmeyen etkileri olur. Bu nedenle, bir gözden geçirmenin yararlarından söz ettikten sonra, çocuğunuzla oturup ne tür bir kontrol mekanizmasının daha yararlı olacağı konusunda konuşun. Bu konuda bir başkasının yardımını istiyorsa (arkadaşı, öğretmeni yada anne veya babası) eylem planının bir parçası olarak, bu kişiyle sürekli iletişim halinde olasını sağlayın.

Ayrıca, kendi kendine denetlemesi için onu teşvik edin ve bu konuda önerilerde bulunun. (Örneğin, günlüğüne not alabilir, yatak odasının duvarına bir grafik hazırlayıp asabilir vb.)

5. ÖDÜLLENDİRME
Bu aşamada problemini çözebildiği için çocuğun ödüllendirilmesi gerekir. Fakat, bundan daha önemlisi, yavaş ilerleme kaydediyorsa veya başarısız olduysa bile, gösterdiği “çaba” için onu ödüllendirmeyi unutmayın.

Ödüllerinizi hazırlarken, amaca uygun olmalarına dikkat edin ve abartmayın. Pek çok çocuk için anne-babalarıyla geçirecekleri birkaç özel saatin çok büyük önemi vardır. Bir başka ödül, çok istediği bir şeyin satın alınmasına yapacağınız maddi katkı olabilir.

Beş Aşamalı Stratejinin Uygulamasıyla İlgili Birkaç Örnek

Problem1: Yalnızlık ve antisosyalleşme
14 yaşında bir kız çocuğu, en sevdiği arkadaşıyla kavga edip, ondan ayrılmak zorunda kalmıştır ve giderek herkesten uzaklaşmaktadır.
Konuşma
Anne-baba ya da yakın bir arkadaşı konuşmasına yardımcı olup, kızgınlığını dışa vurmasını, hatta ağlamasını sağlayabilir. Çocuk artık hiçbir yere gitmek istemediğini, çünkü arkadaşını yeni arkadaşlarıyla görmekten korktuğunu itiraf eder.
Düşünme
Bu aşamada konuştuğu kişiyle birlikte:
- bu kızla olan arkadaşlığı konusundaki tüm iyi ve kötü şeyleri bir liste haline getirebilir,
- şimdi ne tür bir arkadaşlığa gereksinim duyduğunu düşünebilir,
- okulda ya da çevresinde arkadaşlık etmek istediği başka kişilerin olup olmadığını düşünebilir,
- Arkadaşlık etmek istediği kişilerle nasıl arkadaşlık kurabileceğini düşünebilir.
Harekete geçme
Uzun süreli hedef: Gelecek döneme kadar yeni arkadaşlar edinmek
Kısa süreli hedefler:
- haftada bir kez dışarı çıkmak,
- kendini iyi ifade edebilme konusunda çalışmalar yapmak,
- dönem sonundaki partiye kadar cesaret toplamak.
Denetleme
Bir ay içinde konu ile ilgili tekrar konuşulması ve durumun gözden geçirilmesi.
Ödüllendirme
Dönem sonu partisi için alınacak yeni bir giysi.

Problem 2: Gözlük taktığı için alaya maruz kalma
8 yaşında bir kız çocuğu, gözlük takmaya başladıktan sonra giderek utangaçlaşmış ve dışarıya çıkma konusunda isteksiz davranmaya başlamıştır.
Konuşma
Gözlük takma konusundaki duyguları hakkında konuşurken, gözlüğüyle sınıftaki çocukların sürekli alay ettiği ortay çıkar.
Düşünme
Anne-baba ona şu şekilde yardım edebilir:
- önce kendisiyle alay eden çocukları tek tek hatırlamasını sağlamak ve daha sonra kendisiyle alay etmeyen çocukların sayısının daha fazla olduğuna dikkat çekmek,
- gözlük takan insanların bir listesini yapmak,
- bu insanların, kendileri ile alay edildiği takdirde yanıt olarak neler söyleyebileceğini düşünmek.
Harekete geçme
Uzun süreli hedef: Gözlüğünü yılbaşına kadar aksatmadan takmak ve kendisi ile alay edenleri umursamayacak kadar cesur bir insan olmaya çalışmak.
Kısa süreli hedefler:
- Kendisi ile alay edenlere yanıt vermek için en kısa zamanda çalışmalara başlamak (örn. Anne-babayla alıştırma yapmak),
- gözlükleri olan küçücük bir ayı alıp cebine koymak ve böylelikle daha cesaretli davranışlarda bulunmak (ya da başucuna gözlüklü bir ayı resmi çizmek),
- gelecek hafta içinde daha uzun süre gözlük takmak,
- bir ay içinde alaylarda bir azalma olmazsa, anne ya da babanın alay eden çocukların öğretmenleri ile konuşması.

Denetleme
- Birisi alay ettiği zaman anne ya da babayla konuşulacak,
- Gelecek ay içinde gözlüğü taktığı, fazladan her bir saat için kumbarasına para atılacak.
Ödüllendirme
Bir ay sonra anne ya da baba kumbarasındaki parasını iki katına çıkaracak ve çok istediği özel bir şeyi satın alacak.

Problem 3: Başarısızlık
10 yaşındaki bir erkek çocuğunun karnesi çok kötüdür ve çocuk bu duruma çok üzülmekte ve özgüvenini kaybetmiş gözükmektedir.
Konuşma
Anne-babanın yaptığı konuşma sonucunda kendisini ağabeyinin yanında çok yetersiz gördüğü ortaya çıkar.
Düşünme
Anne- baba bu aşamada şu konularda yardımcı olabilir:
- “En iyi” ve “en kötü” anlarının listesini yapmak
- Başarı konusunda ilk kez kendine güvenini kaybetmeye başladığı anı not etmek. Bunun belli bir olaya bağlı olup olmadığının gözden geçirilmesi (Örneğin, ağabeyinin ortaokula başlaması, annesinin iş değiştirmesi, okulda futbol takımına seçilmemesi vb.)
- Başarılı ve başarısız olduğu dersleri not alıp, başarıların nasıl elde edildiğini ve başarısızlıkların nasıl başarıya dönüştürebileceğini belirlemek,
- Farklı öğretmenlere karşı çocuğun performansına ve duygularına göz atmak
Harekete geçme
Uzun süreli hedef: İlk yazılı ve sözlülere kadar notlarını %5 oranında yükseltmek.
Kısa süreli hedefler:
- Ağabeyiyle yarın konuşup matematik konusunda ondan yardım istemek
- Hafta sonunda yeni bir ev ödevi çizelgesi yapmak
- 6 tane başarısını liste halinde hazırlayıp, yatak odası için bir poster hazırlamak ve daha sonra yeni başarılarını, eskilerinin altına eklemek
- Annenin ya da babanın çocuğun öğretmeni ile görüşmesi
Denetleme
- Her cumartesi kahvaltıdan sonra yaptığı ilerleme hakkında konuşup postere yeni başarılarının eklenmesi
- 4 hafta içinde anne-babanın öğretmenle tekrar görüşmesi
Ödüllendirme
- Ailece (ağabeyin de katılacağı) sevilen bir parka ya da bir futbol maçına gitmek

“Problemler, nasıl başa çıkacağınızı bilirseniz, iyiye kullanabileceğiniz fırsatlardır.”
Henry J. Kaiser

MEF
Reh. ve Psk. Dan. Bir.

Yararlanılan Kaynaklar:
· Gordon, Thomas. Aile İletişim Dili, Sistem Yayıncılık, İstanbul, 1996.
· Lindenfield, Gael. Kendine Güvenen Çocuk Yetiştirme,HYB Yayıncılık , Ankara, 1997.
· Gander, Mary J. et al. Çocuk ve Ergen Gelişimi, İmge Kitabevi, Ankara, 1998.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Çocuklarda Anne Babaya Yönelik Şiddet!

Özellikle ergenlik dönemindeki çocukların anne-babaya saldırgan davranması veya şiddet uygulaması oldukça sık görülen ancak hakkında fazla konuşulmayan bir durumdur. Anne-babaya yönelik şiddet; küfürlü konuşma, korkutma, tehdit etme, anne ya da babaya fiziksel zarar verme (itme, tekmeleme, eşyaları üzerine fırlatma, vurma), eşyalara ve eve zarar verme ya da bıçak vb. silahla tehdit etmeyi içerebilir. Anne-babaya yönelik şiddet ister bir kere yaşanmış olsun, isterse sürekli bir tutum olsun, mutlaka üzerinde durulması gereken bir durumdur. Memorial Hastanesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Uzm.Dr. Ayten Erdoğan çocukların anne ve babasına karşı neden saldırgan bir tutum sergilediğini anlattı. Çocuklar anne-babasına neden saldırganlık ve şiddet gösterir? Çocuklar anne-babaya karşı çeşitli nedenlerle saldırganlık gösterebilir. Bu nedenlerden hiçbiri saldırganlık ve şiddet tutumunun hoş görülmesini gerektirmez, ancak özellikle de ergen çocuğunuzun neden böyle davrandığını

Çocuklarda Şımarıklık

Kendilerinin dünyanın ekseni olduklarını sanan nürotik çocuklar mı yetiştiriyoruz? Bu durumu ciddiyetle incelememiz için “Şımartılmış Çocuk Sendromu” diyelim. İsteyen "bolca pohpohlanan çocuklar" da diyebilir... Değişmeyen tek yan örnek olarak verdikleri cümlelerin hepimizin kulağına tanıdık gelen hatta günlük yaşamda sık duyulanlar oluşları; Anne arabada kemersiz yolculuk yapmasına izin verdiği çocuğu için “kemerle bağlanmayı sevmiyor, çığlık atmaya başlıyor, ne yapayım ben de takmıyorum…” diyor. 9 yaşındaki kızları her gece TV önünde alakasız saatlerde resmen baygın uyur kalırken anne ve babası “yatağında yatmayı sevmiyor, korkuyorum diyor, ne yapalım biz de bırakıyoruz…” v.s. diye kendi becerisizliklerini gördükleri halde bahanelere kaçmaya yatkın bir şekilde açıklıyorlar. “Kıyamıyoruz”, “ama üzülüyor, ağlıyor hatta ağlamaktan katılacak diye korkuyoruz”, “Psikolojisini kötü etkilemek istemiyoruz” diye adlarına mazeret gösterilen çocuklar çok zamanımızda. Neden kaynaklanıyo

Anne ve Baba Arasındaki Sorunların Çocuğa Etkisi

Anne-babanın aralarındaki bazı tartışmaların çocuğa zararı yoktur. Ancak tartışmaların boyutları önemlidir. İnsanlar anlaşmazlıklarını tartışarak çözümlerler. Bu da çok doğaldır. Fakat tartışmalar; tartışmaktan öte, küfür, vurma, kırma, döğüşme şekline dönüşürse çocuğun dengesini zedeleyebilir. Çocuğa pek bir yarar sağlamayacağı gibi kızgınlık, öfke türü duygularını bastırması, kontrol etmesi gerektiği zamanlarda kötü bir örnek teşkil edecektir. Çocuğun; kendini koruyan, bakımını sağlayan kişilerin kontrolünü kaybettiğini görmesi, güvenini yitirmesine ve endişe duymasına sebep olacaktır. Bu tür örnekler ile karşılaşan çocukta; panik, korku, bazen de kabuslara rastlanabilir. "Hiçbir Şey Yok" Demeyin Bu tür davranışlar ile karşılaşan çocuğa "hiçbir şey yok" demek, açıklama yapmamak, belli etmemeye çalışmak çocuğu sakinleştirmeyecek, bilakis açıklama yapmadığınız için düşündüğü, hayal edeceği şeyler belki de daha kötü olacaktır. Diğer bir yönde anlaşmazlıklarınızı onu