Ana içeriğe atla

Çocuğunuz Gece Korkuyorsa...

Çocuğunuz sık sık geceleri uykusundan ağlayarak uyanıyorsa panik yapmayın, çözümü var! Onu rahatlatmanın yollarını bilirseniz, her ikiniz de geceleri mışıl mışıl uyuyabilirsiniz.

Gecenin bir saatinde açlıktan ağlayan bebeğinizi doyurmak için uykunuzun bölündüğü geceler tam unutulmaya başlanmıştı ki, şimdi de ortaya kabuslar çıktı. Kabuslar her ne kadar rahatsızlık verici olsa da normal kabul edilmeli. "Bebeğim ve Biz" dergisinin bu ayki sayısında yer alan habere göre kabuslar, çocuk gelişimindeki pek çok şey gibi birden bire ortaya çıkıyor. Bazı uzmanlara göre 2-3 yaş civarındaki çocukların gelişen kelime hazineleri, rüyalarını daha iyi anlamalarına ve onlardan korkmalarına yol açabiliyor.

Beynin aktif dönemi

Aslında 2-3 yaş civarındaki çocukların yetişkinlere oranla daha çok kabus görmelerinin biyolojik bir sebebi de var. 2-3 yaş grubu çocuklar, uykularının yüzde 40'lık bir bölümünü REM (rapid eye movement-hızlı göz hareketleri) aşamasında geçirirler. Bu aşama sırasında çocuk uyusa bile beyni son derece aktiftir. Zaten kötü rüyalar da genellikle bu dönemde görülür. Çocuk büyüdükçe uykunun REM aşaması kısalır.

*Çağrısına kulak verin:
REM uykunun yaşandığı gece saat 02.00-07.00 arasında çocuğunuz sizi yanına çağırarak canavarlarla veya örümceklerle ilgili rüyalarını anlatabilir. Bazı taktiklerle çocuğunuzu uykuya kolayca döndürebilirsiniz.

* Rüyasını anlatmasına izin verin:
Önce ondan rüyasını anlatmasını isteyin. Dinledikten sonra onu teskin edin. Çocuğunuz anlattıktan sonra kendini daha iyi hissedecektir.

* Gerçek kontrolü yapın:
Çocuğunuz rüyasının gerçek olmadığını anlamakta zorluk çekebilir. Bunun için gece lambasını yakıp ona etrafta canavar olmadığını gösterin. Bir süre elinizi tutmasına izin verin.

* Yanında olun:
Kısa bir süre için sarılıp yanında yatın. Ancak bunu alışkanlık haline getirmeyin, sizi hep yanında ister.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Çocuklarda Anne Babaya Yönelik Şiddet!

Özellikle ergenlik dönemindeki çocukların anne-babaya saldırgan davranması veya şiddet uygulaması oldukça sık görülen ancak hakkında fazla konuşulmayan bir durumdur. Anne-babaya yönelik şiddet; küfürlü konuşma, korkutma, tehdit etme, anne ya da babaya fiziksel zarar verme (itme, tekmeleme, eşyaları üzerine fırlatma, vurma), eşyalara ve eve zarar verme ya da bıçak vb. silahla tehdit etmeyi içerebilir. Anne-babaya yönelik şiddet ister bir kere yaşanmış olsun, isterse sürekli bir tutum olsun, mutlaka üzerinde durulması gereken bir durumdur. Memorial Hastanesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Uzm.Dr. Ayten Erdoğan çocukların anne ve babasına karşı neden saldırgan bir tutum sergilediğini anlattı. Çocuklar anne-babasına neden saldırganlık ve şiddet gösterir? Çocuklar anne-babaya karşı çeşitli nedenlerle saldırganlık gösterebilir. Bu nedenlerden hiçbiri saldırganlık ve şiddet tutumunun hoş görülmesini gerektirmez, ancak özellikle de ergen çocuğunuzun neden böyle davrandığını

Çocuklarda Şımarıklık

Kendilerinin dünyanın ekseni olduklarını sanan nürotik çocuklar mı yetiştiriyoruz? Bu durumu ciddiyetle incelememiz için “Şımartılmış Çocuk Sendromu” diyelim. İsteyen "bolca pohpohlanan çocuklar" da diyebilir... Değişmeyen tek yan örnek olarak verdikleri cümlelerin hepimizin kulağına tanıdık gelen hatta günlük yaşamda sık duyulanlar oluşları; Anne arabada kemersiz yolculuk yapmasına izin verdiği çocuğu için “kemerle bağlanmayı sevmiyor, çığlık atmaya başlıyor, ne yapayım ben de takmıyorum…” diyor. 9 yaşındaki kızları her gece TV önünde alakasız saatlerde resmen baygın uyur kalırken anne ve babası “yatağında yatmayı sevmiyor, korkuyorum diyor, ne yapalım biz de bırakıyoruz…” v.s. diye kendi becerisizliklerini gördükleri halde bahanelere kaçmaya yatkın bir şekilde açıklıyorlar. “Kıyamıyoruz”, “ama üzülüyor, ağlıyor hatta ağlamaktan katılacak diye korkuyoruz”, “Psikolojisini kötü etkilemek istemiyoruz” diye adlarına mazeret gösterilen çocuklar çok zamanımızda. Neden kaynaklanıyo

Anne ve Baba Arasındaki Sorunların Çocuğa Etkisi

Anne-babanın aralarındaki bazı tartışmaların çocuğa zararı yoktur. Ancak tartışmaların boyutları önemlidir. İnsanlar anlaşmazlıklarını tartışarak çözümlerler. Bu da çok doğaldır. Fakat tartışmalar; tartışmaktan öte, küfür, vurma, kırma, döğüşme şekline dönüşürse çocuğun dengesini zedeleyebilir. Çocuğa pek bir yarar sağlamayacağı gibi kızgınlık, öfke türü duygularını bastırması, kontrol etmesi gerektiği zamanlarda kötü bir örnek teşkil edecektir. Çocuğun; kendini koruyan, bakımını sağlayan kişilerin kontrolünü kaybettiğini görmesi, güvenini yitirmesine ve endişe duymasına sebep olacaktır. Bu tür örnekler ile karşılaşan çocukta; panik, korku, bazen de kabuslara rastlanabilir. "Hiçbir Şey Yok" Demeyin Bu tür davranışlar ile karşılaşan çocuğa "hiçbir şey yok" demek, açıklama yapmamak, belli etmemeye çalışmak çocuğu sakinleştirmeyecek, bilakis açıklama yapmadığınız için düşündüğü, hayal edeceği şeyler belki de daha kötü olacaktır. Diğer bir yönde anlaşmazlıklarınızı onu